17 Şubat 2012 Cuma

Zengin İnsan, Yoksul Para

Zenginliğin veya yoksulluğun ölçüsü para mıdır?

Dünyanın en zengin adamı belli oldu şeklinde bir haber görsek aklımıza gelecek ilk şey kesinlikle para olur. En zengin insanı veya ülkeyi belirleyen bir araştırmada bakılması gereken birçok kriter olmalı. Zenginliği belirlemedeki ölçünün para olarak algılanmasının sebebi aslında paranın ölçülebilir bir meta olmasından kaynaklanmaktadır. Aslında düşünüldüğünde para hayatımızda bulunan en somut, soyut malzemedir.

Zenginliğin göreceli bir kavram olarak algılamak gerekir. Ölçülemeyen faktörler zenginliğin temelini oluşturur. Bu düşüncelerin ışığında Alman filozof Arthur Schopenhauer "dünyanın en yoksul insanı, paradan başka hiç bir şeyi olmayan insandır" demiş. Bence de çok doğru bir düşünce.

Şimdiye kadarki bölümde parayı yerdik durduk. Bunun sebebi belkide dünyaya hükmeden vahşi kapitalist sistem neden oldu. Eğer paranın daha dengeli ve emekle doğru orantılı olarak dağıldığı bir dünyayı konuşuyor olsaydık, gerçek zenginliğin belirlenmesinde önemli bir faktör olarak parayı samimiyetle ele alabilirdik. Fakat bulunduğumuz durum çerçevesinde paraya başka bir gözle bakmam mümkün değil.

Giderek mekanikleşen bir dünyada ölçülemeyen faktörler diye bahsettiğim değerler her zamankinden daha değerli bir hal almaya başladı. Zenginliği belirleyen kriterler neler olabilir diye baktığımda; mutluluk, sağlık, samimiyet, başın sıkıştığında koşarak gelecek dostlar, kendini ifade edebilme yeteneği, haksızlıklara karşı koyma gücün, itibarın, kendine olan saygın, özgürlüğün... Listeyi daha da uzatmak elbette mümkün.

Zenginliğin temeli özgürlük ve akıldır, birleşiminden özgür düşünce doğar. Ne kadar düşünebiliyorsan o kadar zenginsindir. Düşünme yeteneğin ve aklın sana verilen en kıymetli hazinedir. Aklın yaşatır seni, cismin değil fikirlerin kadar varsın bu dünyada.

Umutsuzlarla dolu bir ortamda karanlığın içindeki ışığı görünce gülüyorsa yüzün, farklı açıdan bakıyorsan hayata, kimseyi değil aklını dinliyorsan sadece, sorguluyorsan olanları, çevrendeki insanlar sen yokken keşke burada olsaydı diyebiliyorlarsa, sağlığın yerinde ve sevdiklerinle berabersen, hoşgörülüysen diğer düşüncelere, sır verebileceğin dostların varsa, huzurla dalıyorsan uykuya, mutlu kalkıyorsan yatağından, sevildiğini biliyor ve seviyorsan, senin gibi düşünen bir kişi bile yokken dönmüyorsan yolundan, aykırı olduğun için bertaraf olmaktan korkmuyorsan eğer, sen bu dünyanın en güzel kısımlarından birisin demektir.




Tek tipleştirilmeye çalışıldığımız şu ortamda aykırı kalabilmektir zenginlik. Aykırılıklarımızla bir arada yaşayabilmektir marifet.

Aykırı kalabilen zenginlere..


Not: Aykırı zenginlerin parayı bulunca yoksullaşmaması dileğiyle..





1 yorum:

  1. solmaz doğutürk17 Şubat 2012 23:10

    Paylaştığın senindir, biriktirdiğin değil...

    Yunus Emre

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...