11 Şubat 2012 Cumartesi

Beyin Fırtınası - No:2 -


Saçlarının arasından çıkan bir damla ter, yavaş yavaş hareket ediyor. Önce alnına geldi, sol kaşını da geçip tam göz pınarında durdu. Kocaman tuzlu bir ter damlası. Seni uyandırmış, aniden açtığın gözünü yakmayı başarmıştı. Ani bir hareketle sağ elinin orta parmağını gözüne sokup sıkıca ovuşturmaya başladın. Ter damlasını geldiğine pişman edercesine hırpaladın. Kızgın güneş gözüne girdiği için gözlerini açamıyordun. Gözlerin kapalıydı fakat göz kapakların güneşin etkisini azaltmaya yetmiyordu, derin bir kızılın içindeydin. Sol kolunu yüzüne kapadın. Gözünü bu sıcak aydınlığa alıştıra alıştıra açmayı zor da olsa başardın.

Sıcaktan ve uykunun yarıda kesilmesinden son derece huzursuzdun. Belki de huzursuzluğunun nedeni rüyanda gördüklerindi, fakat hatırlayamıyordun. Acaba ne görmüştün rüyanda? Seni bu kadar rahatsız eden şey neydi? 

Fazla üstelemedin, vücudun terden yapış yapış olmuştu. Ama sırtın, bacaklarının arkası ve ayakların üşüyor gibiydi. Bir anlam veremedin. Yattığın yerden yavaşça doğruldun ve sol elini güneşin gözlerine gelmemesi için alnında siper etmeye başladın. Şimdi önünde uçsuz bucaksız masmavi bir denize giden geniş iskele vardı. Hava çok durgundu, yaprak kıpırdamıyordu. Tek düşüncen kendini hemen serin sulara atmaktı. Suyla buluşacağın anı düşünmek bile seni yeterince heyecanlandırıyordu. 

Ayağa kalktın kızgın kumlar ayağının altını yakmıyordu, bugün tuhaf şeyler oluyordu. Ama sen hedefe kilitlenmiştin bi kere. Yürüyerek geldiğin iskeleye çıkar çıkmaz koşmaya başladın. Her adımda daha da hızlandın. İskelenin sonuna geldiğinde, ayaklarını sertçe yere vurarak tüm gücünle fırlattın kendini. Havadayken sol elini ileri uzattın, sağ elini boynuna koydun, ayaklarını da vücuduna çekmiş artık kısmen cenin şeklini almıştın. Bunu neden yaptığını bilmiyordun. 

Yüzün buz gibi suya değdiği anda gözlerini açtın! 

Yanağına düşen bir damla su suratında dağıldı. 

Uyandın! 

Kafan sol kolunun üzerinde, sağ elin boynunda ve bacakların vücuduna çekili, kısmen cenin şeklindesin. Ayakların çıplak ve sıkıca bağlandığı için buz gibi. Kıpırdayacak halin yok, vücudunun her yeri dayanılmaz şekilde ağrıyor. Düşünmekte zorlanıyorsun, miden bulanıyor, canın yanıyor ve sana neler olduğu hakkında en ufak bir fikrin yok. Elinle yüzünü silmeye çalışırken karşındaki şöminenin harıl harıl yandığını fark ettin. Alevlerin ahenkle dans edişlerine bulanık gören gözlerinle bir an için kendini kaptırmış izlerken yüzüne bir damla daha su düştü. 

Suyun nereden geldiğini görebilmek için kendini zorlanarak, acılar içinde arkaya atmayı başardın. Şimdi sırt üstü yatıyorsun. 

Yanında ayakta duran ve sana bakan küçük bir kız çocuğu olduğunu gördün. Kız 12 veya 13 yaşında olmalı dedin içinden. Çok güzel bir kız çocuğuydu. Beline kadar uzanan sapsarı saçları ve masmavi gözleri vardı. Yalnız bu güzellik onun gözlerindeki nefreti gizleyemiyordu. Kızın delici gözlerinden gözlerini bir an için kurtarıp elinde tuttuğu, suratına nişan alan silahı farkettin.

Kız biraz eğildi ve suratına bir kez daha tükürdü. Alnına gelmişti tükürük, yavaş yavaş aktı, sol kaşını da geçti ve tam göz pınarına girecekken gözlerini kapattın. Ve silah sesini beklemeye başladın...




Göz pınarına gelen kocaman tuzlu bir ter damlası seni uyandırmış, aniden açtığın gözünü yakmayı başarmıştı. Sıcaktan ve uykunun yarıda kesilmesinden son derece huzursuzdun. Belki de huzursuzluğunun nedeni rüyanda gördüklerindi, fakat hatırlayamıyordun. Acaba ne görmüştün rüyanda? Seni bu kadar rahatsız eden şey neydi? 


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Başlasın beyin fırtınası!

1) bu kız çocuğu kim olabilir? 
2) Kızın nefretinin nedeni sence ne?
3) Kız ateş etti mi? 
4) Seni kıpırdayamayacak hale getiren kız olabilir mi?
5) Yoksa başka biri daha mı vardı?
.............)           ?

Gerisi sende! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...