17 Mart 2012 Cumartesi

Kum Saati

Zaman, ne zaman başladı bilinmez, aslında bilinmesinin de imkanı yok. Çünkü her başlangıcın doğumuna, daha önce doğan bir başlangıç sebep. Zaman; sonsuzluğun ölçüm birimi, ne başlangıcı var ne de sonu.

Zaman, hiç durmayan, her şeyi bilendir. Güçlüdür, sinsidir. Görünmez belki ama ona direnen çıkamamıştır bu güne kadar. Her savaşın galibi, her yarışın hakemi, her davanın hakimi sadece zamandır. Adil midir tartışılır ancak kazananı da kaybedeni de o belirler.

Zaman tuhaf şey, algılaması imkansız. Hayat zamanın küçük bir parçası, sonsuz çizginin renkli kalemle çizilen kısmı. Kazananı zaman olan bu renkli yarışta bizlerse, çizginin üzerine kendi rengimizle adımızı yazmaya çalışan küçük zaman birimleriyiz.

Hayatta kalabilmek mücadele gerektirir. Nefes almak hayatta olmak demektir. Yokluğun içinde aldığımız her nefes bize yaşamın getirdiği bir müjde gibi görünse de aslında, ömrümüzün kum saatinden düşen kumlardan farklı değildir.

Zamanın parçası olan hayatta, ne kadar kalacağımıza sadece zaman karar verir. Aldığımız ilk nefesten hemen önce kum saatimizi dolduran zaten yine zamanın kendisidir.

Zaman sonsuzluğun görünen kısmı, ne kadar göreceğimiz ise kum saatimize bağlı. Yaşam zaten boşluktan ibaret, tükenen kum saatleri de elbet bir yerde birikecek.


Özlemek ve beklemek. Kum saatlerinin yeri, kumlar bitince görünecek...

Yaşam belki de, bittikçe ters dönen kum saatlerinin kısır döngüsünden ibaret...


Hiç bir kum tanesini boşa harcamamanız dileğiyle..





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...