18 Ağustos 2012 Cumartesi

Sev"diğ"imli Rüya



İstanbul Boğaz Komutanlığı Umuryeri kışlasında, 1. Güvenlik Bölüğünün, 9. koğuşudaki 87 numaralı yatakta, yorucu geçen kolluk nöbetinin ardından, dinlenmeye çalıştığım birkaç saatlik uykunun tam ortalarındayken, içinde bulunduğum ruh halinin etkisiyle gördüğüm rüya şu şekilde;

Yaklaşık dört aydır göremediğim sevgilim Beyza'nın rüyamda karşıma çıkmasıyla, uykunun dinlendiricilik seviyesi oldukça yüksek bir değer kazanmıştı.

Rüyanın içinde olduğumun farkında olmayan ben için Beyza'yı görmenin sevinci, elinde tuttuğu hediye paketiyle daha da keyifli bir hal almıştı.

Hediye paketini bana uzatırken yüzünde beliren sıcak gülümseme, paketi alırken elime deyen ellerinin sıcaklığıyla son derece uyumluydu.

Böyle bir ahenge rüyada rastlamak olacak iş değildi.

Özenle yapıldığı belli olan hediye paketini, zarar vermeden açmak için çabalarken içimde çocuksu bir heyecan vardı. Paketin içindekini çıkarmaya yetecek kadarlık bir kısmını dikkatle açtıktan sonra son kez kafamı kaldırıp Beyza'nın yüzüne baktım ve vereceğim tepkiyi merak eden hınzır bir gülüşle karşılaştım.

Elimde tuttuğum paketin yumuşaklığı, içinde bir kıyafet olduğunu tahmin etmeme yardım ediyordu. Elimi usulca paketin içine soktum ve daha önceden çokça aşina olduğum bir dokuya sahip olan kıyafeti hissettim.

Artık boş kalan paketi yan tarafımdaki koltuğa bırakırken, sağ elimin üstünde kum rengi bir gömlek ve bir pantolon tuttuğumu görüyordum.

Gömleğin sağ cebinin üstünde soyadım yazılıydı.

O an zaman durdu, kafam karıştı, gerçeği sorgulamaya başladım..

Kaldırdım tekrar başımı, içten bir gülüşle beraber kırptım hızlıca sağ gözümü.

Beyza şımarık bir gülüşle karşılık verdikten sonra arkasına dönüp güzel ahşap dolabına yöneldi, bende tam zıt tarafta kalan metal dolabıma.

Soğuk dolap kapağımı açtım. Karşımda sağ cebinin üzerinde soyadımın yazılı olduğu yüzün üzerinde kum rengi gömlek ve pantolona bir yenisini daha ekledim.

Arkamı döndüğümde Beyzam elinde bir hediye paketiyle bana yaklaşıyordu. Artık arkasında kalan dolabının kapağını açık unutmuştu. Dikkatle baktığımda dolabın içinde 33 tane daha hediye paketi ve bir tane de uçak bileti vardı.

Beyza bana, ben Beyza'ya yavaş adımlarla yaklaşırke, benim içim biraz daha rahat, Beyza'nın yüzü de biraz daha mutluydu.

Huzur verici bir sesle "Yarın görüşürüz" derken, ben dolap kapağıma sertçe vuran bir el ve "koğuş kalk!" sesleriyle;

İstanbul Boğaz Komutanlığı Umuryeri kışlasında, 1. Güvenlik Bölüğünün, 9. koğuşudaki 87 numaralı yatakta yeni bir güne umutla ve heyecanla gözlerimi açıyordum.



Bugüne dek hayattan aldığım en güzel armağana olan özlemimle...




( 15.08.2012 / BEYKOZ)

1 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...