İstanbul Boğaz Komutanlığı Umuryeri kışlasında, 1. Güvenlik Bölüğünün, 9. koğuşudaki 87 numaralı yatakta, yorucu geçen kolluk nöbetinin ardından, dinlenmeye çalıştığım birkaç saatlik uykunun tam ortalarındayken, içinde bulunduğum ruh halinin etkisiyle gördüğüm rüya şu şekilde;
Rüyanın içinde olduğumun farkında olmayan ben için Beyza'yı görmenin sevinci, elinde tuttuğu hediye paketiyle daha da keyifli bir hal almıştı.
Böyle bir ahenge rüyada rastlamak olacak iş değildi.
Özenle yapıldığı belli olan hediye paketini, zarar vermeden açmak için çabalarken içimde çocuksu bir heyecan vardı. Paketin içindekini çıkarmaya yetecek kadarlık bir kısmını dikkatle açtıktan sonra son kez kafamı kaldırıp Beyza'nın yüzüne baktım ve vereceğim tepkiyi merak eden hınzır bir gülüşle karşılaştım.
Elimde tuttuğum paketin yumuşaklığı, içinde bir kıyafet olduğunu tahmin etmeme yardım ediyordu. Elimi usulca paketin içine soktum ve daha önceden çokça aşina olduğum bir dokuya sahip olan kıyafeti hissettim.
Gömleğin sağ cebinin üstünde soyadım yazılıydı.
O an zaman durdu, kafam karıştı, gerçeği sorgulamaya başladım..
Kaldırdım tekrar başımı, içten bir gülüşle beraber kırptım hızlıca sağ gözümü.
Beyza şımarık bir gülüşle karşılık verdikten sonra arkasına dönüp güzel ahşap dolabına yöneldi, bende tam zıt tarafta kalan metal dolabıma.
Soğuk dolap kapağımı açtım. Karşımda sağ cebinin üzerinde soyadımın yazılı olduğu yüzün üzerinde kum rengi gömlek ve pantolona bir yenisini daha ekledim.
Beyza bana, ben Beyza'ya yavaş adımlarla yaklaşırke, benim içim biraz daha rahat, Beyza'nın yüzü de biraz daha mutluydu.
Huzur verici bir sesle "Yarın görüşürüz" derken, ben dolap kapağıma sertçe vuran bir el ve "koğuş kalk!" sesleriyle;
İstanbul Boğaz Komutanlığı Umuryeri kışlasında, 1. Güvenlik Bölüğünün, 9. koğuşudaki 87 numaralı yatakta yeni bir güne umutla ve heyecanla gözlerimi açıyordum.
Bugüne dek hayattan aldığım en güzel armağana olan özlemimle...
( 15.08.2012 / BEYKOZ)
anladık şafak 33 ....:)))
YanıtlaSil