Sadeliği midir çeken insanı bilinmez çoğu insan sever papatyayı. Bembeyaz taç yapraklarının ortasında sapsarı bir gülüş vardır. Papatyanın sarısında umut mu vardır yoksa bilgelik mi bilmem, fal bakma misyonu yüklenmiştir üstüne. Tıpkı kahveden kalan kirli fincan gibi.
Seviyor mu sevmiyor mu sorusuna cevap aranır papatyayla. Ne kadar saçmadır ve ne kadar çok insan hayatında en az bir kere yapmıştır bunu..
Fal bakıldıktan sonra sonuç ne olursa olsun kaybeden papatyadır. Adam çıplak kalır yahu nedeni mi var =) Kendisi kaşınır ama, "gel de sana bi fal bakayım abimm&ablamm" tavrı da yok değildir hani.
Falın cevabının doğruluğu tartışılır ama verdiği kesin bir cevaptır. Evirip çevirmez lafı, süslü cümleler kurmaz fincan gibi.
Şu anda çiçek resmi çizmeniz gerekse büyük ihtimal papatya çizersiniz. Papatya resmi çocukluktan girer hayatımıza çünkü, kolaydır, sadedir.
Yoğun ülke gündemi, stresli iş hayatı, çoluk çocuk derdi, klakson sesleri, klima zırıltısı, bezginlik, yılgınlık, küresel ısınma, çevre kirliliği falan filan.
Bırak boş ver bunları;
Git ısıt suyunu, yap kendine bi papatya çayı, uzat ayaklarını. Rahatlatır, uyursun da biraz.. Bak kış bitiyor, sırada bahar var, çıkacak papatyalar, ötecek kuşlar, mavi gökyüzü, beyaz bulutlar,lar,lar....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder