Afrika, Avrupa'nın güneyinde, Atlas Okyanusu'nun doğusunda, Hint Okyanusu'nun batısında ve Antarktika'nın kuzeyinde bulunan bir kıtadır. Asya ve Amerika'nın ardından üçüncü büyük kıta konumunda olan Afrika, adını Kartaca'ya ilk defa ayak basan Romalılarca "Afri" veya "Africani" denilen oymakların adından esinlenilerek almıştır. Afrika onlarca devletin bulunduğu koskoca bir kıtadır.
Afrika hakkında bunlara benzer daha birçok tanım ve tanıtım yapmak mümkündür. Ancak benim amacım Afrika'nın zihnimdeki suretini anlatmak ve Afrika denilince aklıma gelen şeyleri aktarmaktır.
Afrika!
- Hop, film başladı. Sessizlik!
Etraftaki bitkiler güneşin kavurucu sıcağına karşı boyunlarını bükmüş fakat gövdelerini dik tutmaya çalışıyorlar. Çalıların arasında sessizce sürünen bir çita var. Hedefe kilitlenmiş, yavaş yavaş ilerleyen, uygun anı bekleyen, sinsi planlar yapan, kocaman sarı bir kedi. Üzerindeki siyah benekleri gelişi güzel dağılmış, bir tanesi de sol gözüne isabet etmiş. Delici gözlerine yansıyan bir şeyler var. İlk bakışta kocaman bir antilop sürüsü görünüyor. Ancak dikkatle bakıldığında daha yeni doğmuş, bırak koşmayı yürümekte bile zorlanan savunmasız bir yavru antilop olduğu fark ediliyor....
Dzzztt!... Film koptu! Hikayenin geri kalanını merak ediyorsanız haftasonu sabahı hiç TRT izlememişsiniz demektir.. Neyse değiştirelim kanalı. Bu sefer içinde insanlar olsun.
Afrika'nın yerlileri..
Afrika aslında neşeli insanların kıt'asıymış gibi gelir bana. Her an dans etmeye hazır, renkli kıyafetler içinde, ilkel fakat mutlu siyahlar. Yaşam tarzları tuhaftır, aykırıdırlar. Doğayla birlikte her daim birbirlerini koruyup kollayan iki sıkı dost gibi, bembeyaz dişleriyle sıcakdır gülüşleri, renkleri karadır ama saf ve temiz kalabilmiştir kalpleri. Para yoktur hayatlarında. İhtiyaçlarını tabiat ana karşılar her zaman. İlginç müzikleri, tuhaf dini ayinleri vardır. Abuk subuk şeyleri de yiyebilirler çoğu zaman.
Renkleri çok severler. Süslenmeyi de severler...
İşte Afrika yerel halkı, böyle görülüyor gözümde.
Şimdi bunca lafı neden anlattığıma gelirsek. Halam geçen sene resim yapmaya başladı. Ve ilk yaptığı resimlerinin fotoğrafını çekmemi istedi. Çok etkileyici resimlerdi gerçekten. Tanımasam, ve yaptığını görmesem hayatta resme yeni başlamış birinin bunları ortaya çıkardığına inanmazdım.
Neyse, blog sayfamda bu resimler çok güzel durur diye düşündüm ve koymadan önce bir daha inceleyeyim dedim. Resimlerde daha önce dikkat etmediğim bir şey fark ettim. Kafamdaki Afrika yerel halkının görüntüsünden biraz farklıydılar. Evet renklilerdi, boyamışlardı ellerini yüzlerini, tabiatın ta içindeydiler ama mutsuzdular. Küsmüşlerdi sanki, dargınlardı artık.
Afrika'yı dünyanın çöplüğü haline getirmemize mi üzüldürler acaba, yoksa ırkçı saldırılardan mı usanmışlardı, hep ezildiklerini gördüğüm halde onları mutlularmış gibi görmem miydi sıkıntı?
Hüzünlüler..
Renkli ve Hüzünlü..
Benden bu kadar. Birazda resimlerle konuşun...
Resimler: SÜHEYLA DOĞUTÜRK
Devamı gelecektir. Kalın sağlıcakla..
Tek kelime ile HARİKA, TEBRİK EDİYORUM.
YanıtlaSilBu harika yazı ile benim resimlerimi taçlandırdın,çok teşekkürler,tebrikler.
YanıtlaSil