Oldun olası hep korktun karşıdan karşıya geçmekten. Bu korkunu yenmen gerek artık diye kendine telkinde bulunuyorsun. Tam gücünü toplamışken içine yine yersiz bir korku düşüyor. Huzursuzluğun, terlemene ve titremene neden olyor. Başın da dönmeye başladı. Kapadın gözlerini. Sıktın yumruklarını. Çöktün dizlerinin üstüne.
Kendini sakinleştirmeye çalışarak korkuyla karışık usulca açıyorsun gözlerini. Siyah beyaz çizgiler var yerde. Cesaret veriyor sana. Gözünü karartıp atıyorsun kendini yola..
Egzoz kokuları, motor zırıltısı, fren sesleri, klaksonlar kesildi.
Uçuyorsun, havadasın.. Gördüğün tek şey yerdeki siyah beyaz çizgiler..
Sonsuz bir huzur kaplıyor içini. Sanki ruhun bir kuşa sıkıca sarılmış, uçuyor mavi gökyüzüne. Bedenin düşüyor siyah beyaz çizgilerin üstüne..
Tek gördüğün siyah beyaz çizgiler. Her taraftalar, hareketliler. Huzurlu sessiz bir ortamdasın. Belli belirsiz bir esinti yüzünü okşuyor. Doğanın tam ortasında, yeni yeşeren bir çayırın üstündesin.
Mutlusun, huzurlusun. İçinde merak var, hiç bir şey bilmiyorsun.
Tek bildiğin aç olduğun.
Siyah beyaz çizgili vücuduyla annen yanına geliyor. Kapıyorsun gözlerini, alıyorsun memesini ağzına, karnın doymaya başlıyor..
Gözlerini açtığında karşında siyah beyaz çizgiler..
Hoşgeldin yeni hayatına..
"Zebra!"
Diyosun ha....Çok etkilendim,muhteşem....
YanıtlaSilKıyıyı gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe insan yeni okyanuslar keşfedemez.
YanıtlaSilAndre Gide
Çok iyi devam.......
İsmail erol